Kadın Erkek İlişkileri


Ülkemizde daha çok radikal İslami çevrelerde görülmekle beraber, bütün İslam dünyasında, kadın erkek arasında haremlik selamlık anlayışı geçerlidir. Bu anlayışın, Türk toplumuna yerleşerek adet haline gelmesinin esas nedeni de Müslümanların Muhammed’in davranışlarını aynen uygulamak istemelerinde yatar. 
Muhtemelen eşlerini evine gelen erkeklerden kıskanan Muhammed,  misafirlerine doğrudan kendisinin bir uyarıda bulunmasının doğru olmayacağını düşündüğünden olacak,  Kuran’a bir ayet koyarak bu işi çözümleme yoluna gider.
Ahzab Suresinin 53 ayetinde müminlere seslenerek  şöyle der,
Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır.

Emir Allah’dan geldiği için, müminlere de bunu uygulamak kalmıştır. Daha sonraları bu uygulama adet haline gelerek, bugünkü haremlik selamlık anlayışı yerleşmiştir.
Kadınla erkeğin toplumda bu şekilde ayrı yerlerde bulundurulmaları, bireyleri negatif yönde etkilediği gibi, kadın erkek arasında fikir alışverişinin olamaması, negatif olarak topluma da yansımaktadır. İslam ülkelerinin geri kalmasındaki etkenlerden biri olarak görülebilir.
Ahzab 53 ayetin tamamı şu şekildedir,
53. Ey iman edenler! Siz zamanını gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, Peygamber'in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah'ın Resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah) tır.

Ayette görüldüğü gibi Allah,  Peygamberin misafirlerinin eve giriş çıkışlarını da ayarlamaktadır. Ancak, Resulünü bu derece düşünen Allah, her nedense İfk olayında, Muhammed’e gerçeğin ne olduğunu söylememiştir.

Kadının erkekten uzak durmasına özen gösteren Muhammed, erkek için "Cemaatla kılınan bir namaz, tek başına kılınan 27 namaz gibidir"  derken, hernekadar yasaklamasa da, kadının namazını evde kılmasının daha hayırlı olduğunu belirtmiştir.
Kadınlar için evin avlusunda yapılan ibadet, camide yapılandan daha değerlidir, evin odasında yapılan ibadet, evin avlusunda yapılandan daha hayırlıdır,  hele evin cunbasında yapılan ibadet, her şeyden daha hayırlıdır.
Buhari Kitabu'n-nikah, Bap 118
Muslim, Kitabu'l-Salat, 134-140

Aynı şekilde, eşlerinin dışarıda erkeklerle karşılaşmamaları için evde oturmalarını istediğinden ve bunu onlara Allah kelamı olarak söylemenin daha etkili olacağını bildiğinden  bu isteğini Ahzab 33 ayet’de belirtmeyi uygun görmüştür.
Ahzab 33. Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.
Ayete göre, Peygamberin sünnetini uygulamak durumunda olan Müslüman hanımların da tertemiz olabilmeleri için pek evden çıkmamaları gerekiyor. Burada hemen belirtelim ki, Kuran’da, bu ve bunun gibi doğrudan Muhammed’in eşlerine seslenen bir kaç ayetin dışında kadını muhatap alarak doğrudan kadına hitab eden hiç bir ayet yoktur.
Hernekadar, İran gibi ülkelerde kadınlar parlementoda erkeklerle birlikte oturabiliyorlarsa da, bu uygulama sadece parlemento gibi kısıtlı yerlerde geçerlidir. Genelde İslam’ın bire bir uygulandığı bütün ülkelerde kadınlarla erkekler aynı yerlerde bulunamazlar.
Sonuç olarak kadın erkek ilişkilerine bakıldığında,  İslam kadını her bakımdan izole etmeyi öngörür. Günümüzde özellikle TV kanallarında çokça rastlanan ve kendilerini gerçek İslam’ın öncüsü olarak tanımlayan saygın İslami yazarlarımız,  İslam’ın Kuran’la sabit çelişki ve defolarına kılıf bulmaktaki bütün hüneri ve becerileri ile, her defasında Kuran’ın tam olarak Türkçe’ye çevrilemediğinden veya şu bu nedenlerden dolayı İslam’ın yanlış anlaşıldığını anlatırlarsa da, özellikle Kuran’ı arapça aslından kendi ana dilleri ile okuyan bütün İslami ülkelerde durumun hiç de onların anlattıkları gibi olmadığı, tam tersine  bu ülkelerin, kadını gerek kapatarak, gerek bir çok konuda kısıtlayarak toplumdan izole eden bu tür uygulamaların yüzlerce örnekleriyle dolu olduğu görülür. 

ÇAna Sayfa