Jonestown /  Peoples Mabedi


Diğerlerine benzemeyen bir dinsel kabus 1978'de dünyayı şaşırttı.

Amerikan kilise topluluklarından birinin 900 üyesi, ziyarete gelen araştırmacıların topluluğun silahlı korumaları tarafından öldürülmesinden sonra, toplu intihara giriştiler

Felaketin nedeni kimsesiz bir bakan olan Jim Jones'tu. Indiana'da genç bir idealist olarak, farklı ırkları içeren fakir insanlardan oluşan bir cemaat için Peoples Mabedini kurdu. İhtiyacı olanlar için bir yemek mutfağı, yaşlılar için bir bakım odası kurulmasını ve giysi ihtiyacı olanlar için kullanılmış giysi tedarik edilmesini sağladı. Jones  restaurantlarda ve tiyatrolarda ırk ayrımlarını durdurmak için gösterilen çabalara ön ayak oldu. 1961'de Indianapolis İnsan Hakları Komisyonunun başkanı oldu.

Peoples Mabedinden kötü bildirimler gelmeye başladı. Jones önce kendini peygamber ilan etti. Daha sonra da bizzat İsa olduğunu açıkladı. Bunu kanıtlamak için, kanserlileri iyileştirerek ve başka türlü inanca bağlı tedavi yolları kullanarak mucizeler gösterdi. Ama her zaman şüphe edenler ve ona inanmayanlar vardı. Jones bir misyoner olarak Brezilya'ya gitti. 1964'te Mesih in Havarileri tarafından papazlığa ilan edildi. Vaazlarında 15 temmuz 1967'de dünyanın sonunun geleceğini söylüyordu ama öyle olmadı.

Jones bir dergiden nükleer bir savaş sonrası radyoaktif atıklardan korunmak için en güvenli yerlerin listesini içeren bir makale okudu. Bunlardan biri California'daki Ukiah idi. Peşinden gelenlerden 150 tanesini yanına aldı ve kırsal bölge Ukiah'a hareket etti. Peoples Mabedi üye sayısını 5 bine çıkararak gücünü arttırdı. Mabed 1971'de San Francisco'nun siyahların bulunduğu bir yerine tekrar taşındı.Ücretsiz bir yemek salonu, ücretsiz bir klinik, bir hukuki yardım ofisi, günlük bakım merkezi ve yaşlı vatandaşlara hizmet veren yerler açtı. Jones'un peşinden gelenler 20 bin kişi olmuştu.

Politik insanlar da Jones'a gelmeye başladı. Eski hükümet görevlisi Jerry Brown, yeni vali George Moscone ve hatta aktris Jane Fonda onunla aynı sahneyi paylaştılar. Moscone Jones'u San Francisco Konut İşleri Dairesine tayin etti. Politikacılar Peoples Mabedi üyelerinin seçim için oy kaynağı olduklarının farkındaydılar.

Fakat Jones'un yürüttüğü başkanlığın çirkin tarafı su yüzüne çıkmaya başladı. Çocukların dövüldüğüne, sapıkça cinsel aktivitelerin gerçekleştiğine, erişkinlerin tüm mal ve para varlıklarını kilisiye bağışlamak zorunda bırakıldıklarına ve başkanın cemaatine intihar talimleri yaptırdığına dair söylentiler dolaşmaya başladı. Bunun üzerine müritlerin pek çoğu, zamanlarını, Peoples Mabedinin Guyana, Güney Amerika'da sahip olduğu bir çiftlik kolonisi olan  Jonestown da geçirmeye başladılar.

1977'de New West dergisi, eski üyelerle yapılmış, oradaki sömürüleri anlatan röportajlar yayınladı. Pek çok üyenin gitmek istediğini ama gitmeye korktuğunu açıklandı. Ayrılmış olan iki tanesi, Jeannie ve Al Mills, Tanrı'yla Altı Yıl adında sert bir dille yazılmış  bir kitap çıkardılar. 1978'de, California'dan bir meclis üyesi olan Leo Ryan şikayetleri yerinde incelemek için Jonestown'a gitti. Yanında pek çok yardımcı, haber muhabiri, devlet görevlisi ve kalanların akrabalarından insanlar vardı. Koloniye yakın bir yerdeki bir guyana kasabasındaki piste indiler.Gelenlere konukseverlik gösterildi ve etraf gezdirildi. Her şey yolunda görünüyordu.

İkinci gün hava değişti. Kolonide kalanlardan biri Jonestown'u terk  etmek konusunda yardım isteyen bir notu gizlice bir muhabire iletti. Bıçaklı bir adam Leo Ryan'a saldırdı. Ziyaretçiler ayrılmaya karar verdiler. Kolonidekilerden on altı tanesi onlarla gelmek istedi. Hepsi beraber bir kamyonla piste doğru yola çıktılar. Uçağa binişleri sırasında Jones'un yardakçılarından biri tetiği çekip gruba doğru ateş etmeye başladı. Ardından üç kişi belirdi, bir römorktan silahlarını aldılar ve ateş etmeye başladılar. Ryan, iki NBC haber muhabiri ve bir San Francisco Examiner muhabiri yaralandı. Daha sonra dördü de kafalarından vurularak öldüler. Kolonide kendi yandaşlarından bir kadın da öldürüldü. 11 kişide yaralandı. Katiller yakınlardaki Guyana askerlerinden sakınmak için acele ederken, geri  kalanlar  ormana kaçtılar veya yara almadan kurtuldular. Yerleşim yerindeyse, Jones Müritlerini topladı ve meclis üyesi ve grubunun infaz edildiğini söyledi. "Artık bizim için başka bir yerde toplanma zamanı gelmiştir"dedi. Müritleri, sıkılmış yumruklarla onu selamladılar. Otomatik silahlı korumalar bölgenin etrafını kuşattı.

Kampın doktoru ve iki hemşiresi çelik bir bidonun içindeki meyve suyuna siyanür karıştırdılar. Kolonide yaşayanlar ölüm yudumları için sıraya girdiler. Sıvı bebeklerin ağızlarına fışkırtıldı. Jones onlarla konuşmaya ve "anne,anne,anne" şeklinde dinsel şarkılar söylemeye devam ederken, kurbanlar gelişigüzel diziler halinde yere yıkılıyordu. Onun vücudu da daha sonra kafasında bir kurşunla cansız bulundu. Toplam 914 kişi hayatını kaybetti. Bunlardan yaklaşık 300 tanesi çocuktu. Bir avuç üye ormana kaçmayı başardı ve hayatta kaldılar.

Peoples Mabedi Guyana'nın başkenti Georgetown'da merkezlerden birini korudu. Toplu intiharın gerçekleştiği gün, Georgetown ofisindeki bir kadın lider ve üç çocuğu boğazları kesilmiş olarak bulundu.

Bu sonuçların ardından, görevliler Peoples Mabedinin Panama bankalarında ve diğer bankalarada biriktirilmiş 11 milyon dolarlık servetini ortaya çıkardılar.

Bir yıldan fazla bir süre sonra, Peoples Mabedinde dönen olayların ortaya çıkmasında başı çekmiş olan Jeannie ve Al Mills, California'daki evlerinde 15 yaşındaki kızlarıyla birlikte kafalarından kurşunlanarak öldürüldü.

Newsweek'teki yorumlardan bir tanesi, bu trajedinin "kutsallığın ve inancın nasıl kolayca  çılgınlığa ve toplu histeriye dönüşebildiğini gösterdiğini" yazdı.

ÇAna Sayfa