Islami Misyonerler - Yanlışlar Gerçek Dışı Iddialar
Muhammed'in Adının Incil ve Tevrat'da Geçtiğine Dair Uydurma Ayetler
Kuran'ın Saf suresine şöyle bir ayet vardır,
6. Hatırla ki, Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim, demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler.
Bütün İslami yazarlar bu ayete bakarak, İncil ve
Tevrat'ın Muhammed'in geleceğini müjdelediğini iddia ederler.
Ancak, ne İncil, ne Tevrat, ne de Zabur'da, bu konuyla ilgili en ufak bir işaret
yoktur. İslamiler bu olmayan işaretin peşine düşerek önceki kutsal
kitapların, Muhammed'in geleceğini müjdelediğini ispatlama gayreti içine
girince ortaya komik durumlar çıkar..
Elmalılı
Hamdi Yazır
Nitekim
Habkuk Kitabında şöyle deniliyor : Allah Tur-i Sina’dan, Kudsi Faran Dağı’ndan
geldi, Muhammed’in kıymetinden sema bir açılsa ve hamdinden yeryüzü bir
dolsa.. Ey Muhammed, oklar senin emrinle tam bir kanış kanacak, yeryüzü
nehirlerle gürleyecek. Seni dağlar gördü titredi, sel yağmurları senden
bir yana çekildi.
Hak Dini Kuran Dili Cilt 1. Syf. 414 – 415
Öncelikle
Elmalılı Hamdi Yazır’ın Tevrat’da
Habkuk diye adlandırdığı bölüm, Nahum’dan sonra gelen Habakkuk’dur.
Tevrat’ın hiçbir yerinde Muhammed'in ismi geçmediği gibi, bu bölümde
de Muhammed ile ilgili bir benzetme söz konusu değildir.
Elmalılı Hamdi Yazır’ın alıntı yaptığı bölümün tamamı aşağıdaki
gibidir.
Habakkuk Bap /
3
1. Peygamber Habakkuk’un duası Şigyonot üzere.
2. Ya Rab, senin haberini işittim ve korktum, Ya Rab, yılların
ortasında kendi işini canlandır, Yılların ortasında onu bildir, öfke içinde
merhameti an.
3. Allah Temandan, Ve Kuddüs Paran Dağından geldi. Onun haşmeti
gökleri örttü ve dünya onun hamdi ile doldu..
4. Ve parıltısı ışık gibi idi, elinden şualar çıkıyordu,
ve kuvvetinin gizlenmesi orada.
5. Veba onun önünde yürüyordu, ve ayaklarının ardınca humma
çıkıyordu.
6. O durdu ve dünyayı ölçtü, baktı ve milletleri sarstı, ve
kadim dağlar parçalandılar, ebedi tepeler baş eğdiler. Onun yolları
ebedidir.
7. Kuşan çadırlarını sıkıntıda gördüm, Midyan diyarının
çadır etekleri titrediler.
8. Rab ırmaklara mı kızdı ? Senin öfken ırmaklara mı karşı,
yahut gazabın denize mi karşı ki, atlarına, kurtarış arabalarına bindin ?
9. Yayını büsbütün sıyırdın.
10. Dağlar seni görüp ağrıdan kıvrandılar, seller akıp geçti,
engin sesini çıkardı, ve ellerini yukarı kaldırdı.
11. Uçuşan oklarının nurundan, pırıldıyan mızrağının
parıltısından, güneş ve ay yerlerinde durdular.
12. Yeryüzünü gazapla dolaştın, milletleri öfke ile çiğneyip
kırdın.
13. Kendi kavmının kurtulması için, meshedilmiş olanın
kurtulması için çıktın, kötünün evinden, boyuna kadar temeli açarak, çatısını
ezdin.
14. Onun askerinin başını kendi kargıları ile deldin, beni dağıtmak
için kasırga gibi gelmişlerdi, onların sevinci, sanki düşkünü gizlice
yutmak idi.
15. Sen denizi, kuvvetli sular yığınını atlarınla çiğnedin.
16. İşittim ve bedenim titredi, sesinden dudaklarım seğirdi,
çürüklük kemiklerime giriyor ve durduğum yerde titriyorum, çünkü sıkıntı
gününü, bizi basacak kavmın çıkmasını sükunetle beklemeliyim.
17. Çünkü incir ağacı çiçeklenmese, ve asmalarda meyva
olmasa da, zeytin emeği boşa çıksa, ve tarlalar yiyecek vermese de, ağıldan
sürü kesilse, ve ahırlarda sığır kalmasa da,
18. Ben yine Rab ile mesrur olacağım, kurtarışımın Allah’ı
ile sevinçten coşacağım.
19. Yehova, Rab benim kuvvetimdir, ve ayaklarımı geyik ayakları
gibi eder, ve beni yüksek yerlerim üzerinde yürütür. Musikacıbaşı için
saz aletlerim üzere.
Şimdi ayetin
aslından, Hamdi
Yazır’ın alıntı yaptığı bölümlerde ifadeleri nasıl saptırdığına
bakalım,
Hamdi Yazır,
bu ayeti gönlünden geçtiği şekilde aktarmayı daha ugun buluyor.
Ayetin aslı ;
Bap / 3
3. Allah Temandan, Ve Kuddüs
Paran Dağından geldi. Onun haşmeti gökleri örttü ve dünya onun hamdi ile
doldu..
Hamdi Yazır ayetleri harmanlayarak, kısa bir anlatımla geçiyor,
Seni dağlar gördü
titredi,
Ayetin aslı ;
6. O
durdu ve dünyayı ölçtü, baktı ve milletleri sarstı, ve kadim dağlar parçalandılar,
ebedi tepeler baş eğdiler. Onun yolları ebedidir.
7. Kuşan çadırlarını sıkıntıda gördüm, Midyan diyarının
çadır etekleri titrediler.
Ey Muhammed, oklar senin
emrinle tam bir kanış kanacak, yeryüzü nehirlerle gürleyecek.
11. Uçuşan
oklarının nurundan, pırıldıyan mızrağının parıltısından, güneş ve
ay yerlerinde durdular.
15. Sen denizi, kuvvetli sular yığınını atlarınla çiğnedin.
Görüldüğü
gibi Hamdi Yazır, okuyucunun nasıl olsa bir araştırma içine girmeyeceğinden
emin bir şekilde, diğer bir çok İslami yazarın yaptığını yaparak,
Muhammed’i yüceltmek için olmadık saptırmalar
içine girmekte ve okuyucuyu yanlış bilgilendirmektedir. Bunları okuyan Müslümanlar’da,
Tevrat’ın Muhammed’den hem de övgüyle bahsettiğine kolaylıkla
inanabilmektedirler.
Fethullah Gülen
İnsanlığın İftihar Tablosu Sonsuz Nur 1. Cilt Syf. 41- Zaman Yayınları
Fethullah Gülen Hoca, Tevrat'ta Muhammed'in gelişinin bildirildiğini Tevrat'ın Tesniye Bap / 33 de Muhammed hakkında aşağıdaki ayetin bulunduğunu iddia ediyor.
'Onun yanında binlerce tertemiz, pırlanta misali ashabı olacaktır. Ve sağ elinde ateşten balta bulunacaktır.'
Tevrat'ın Tesniye bölümünde böyle bir ayet yoktur. Bir peygamberin gelişi ile ilgili ayet varsa da o ayetin Muhammed ile ilgisi yoktur.
Tesniye Bap / 18
15. Allah'ın Rab senin için aranızdan kardeşlerinden benim gibi bir
peygamber çıkaracak, onu dinleyeceksin
16. Nasıl ki, Horebde toplantı gününde, bir daha Allah'ım
Rabbin sesini işitmiyeyim ve artık bu büyük ateşi görmiyeyim ve ölmiyeyim
diye Allah'ın Rab'den istedin.
17. Ve Rab bana dedi, Söylediklerini iyi dediler.
18. Onlar için kardeşleri arasından senin gibi bir
prygamber çıkaracağım ve sözlerimi onun ağzına koyacağım ve ona
emredeceğim her şeyi onlara söyliyecek.
Fethullah Gülen Hoca'da diğerleri gibi, Kutsal Kitaplarda görmek istediği ayetleri kendi kafasından uydurmakta.
Dr. Said Başaran
Zafer Dergisi / Kaçırılan Kitap Başlıklı Yazı Syf. 19
'Ey muallimi dünyaya gelecğinden bahsettiğiniz o zat
kimdir sualine Hz.İsa (AS), 'O Muhammed Resulullahtır' cevabını vermiştir.
( Yuhanna İncili Bap 16 Ayet 13 )
Bahsi geçen ayetin aslı aşağıdadır,
13. Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi
her gerçeğe yöneltecek. O kendiliğinden konuşmayacak, yalnız işittiklerini
söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.
Ayette, hiç bir şekilde Muhammed'in adı geçmemektedir. Müslümanlar,
'O yani Gerçeğin Ruhu' ifadesini hemen Muhammed'e atfetmek istedikleri için,
böyle bir saptırmaya girmektedirler.
İncil'in hiçbir yerinde Muhammed'in adı geçmez. Zaten böyle olsaydı,
Müslümanlar bunu bütün gazete ve TV lerde bağıra bağıra söylerlerdi.
Bu iddia da, insanları şaşırtmak için uydurulmuş bir yalandır.
Yeni Çağrı Dergisi
Aylık İslami
Dergi-Mayıs 1993
Sadece Barnaba İncil'inde değil, diğer bütün İnciller'de efendimizden
bahsetmektedir... Yuhana İncil'i Bap 16/13 de şöyle denilmekte, - Ey muallim
dünyaya geleceğinden bahsettiğiniz o zat kimdir- sualine Hz. İsa (as) 'O
Muhammed Resulullahtır' cevabını vermiştir.
İslamiler genelde birbirlerini taklit ettiklerinden, biri ne hata yapıyorsa
öteki de aynı hatayı tekrar etmektedir. Biraz önce Said Başatan'ın yaptığı
hatanın aynısı burada da görülmekte.
Yuhanna Bap 16 Ayet 13
13. Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi
her gerçeğe yöneltecek. O kendiliğinden konuşmayacak, yalnız işittiklerini
söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.
Ayet Muhammed'den bahsetmiyor ama, İslami Yazarlar Muhammed ismini hemen ayetin bir köşesine koyuveriyorlar.
Şerif
Ali Minaz
Yazar, Müjdelerle Gelen Son Peygamber adlı kitabın 11. sayfasında şöyle
diyor ;
Yüce Allah, Zebur'u Davut Peygambere göndermişti. Aradan yıllar geçince
bu kutsaş kitabın orijinali kayboldu. Buna rağmen değiştirilmiş
Zeburlar'da da bazı gerçekler bozulmadan devam edegelmişti. İşte Yunanca
bir Zebur'da Allah, Davut Peygamberine şöyle buyuruyordu ; 'Senden sonra,
kitap sahibi bir peygamber göndereceğim. Bu peygamberin saçtığı nur
doğu ve batıyı aydınlatacak. O'na ilk inananlar Arap milletinden olacak.
O'na inat edip, düşman olanlar perişan kalacak. O'na bütün ülkelerin
sultanları itaat edecek. O'nun dini ve getirdiği kurallar kıyamete kadar baki
kalacak.
Yalanın bu kadarına da pes demek gerekir. Tabi ki Tevrat'ın hiçbir yerinde böyle bir ayet olmadığı gibi, bu ifadelere benzer hiç bir ayet de yoktur. Neden İslamiler hep yalan söylemek ihtiyacındadırlar, asıl cevabı verilmesi gereken soru budur.
Islam Üzerine Diğer Yalanlar
Erbakan
18-08-1996
Hürriyet Gazetesi / Erbakan’dan İnciler başlıklı haberi.
İslam insanlığa
sonsuz sayıyı 10 işaretle yazabilmeyi getirdiğinden dolayı toplama, çıkartma,
Bugün Batılılar aya gidiyor, ama nasıl ? Müslümanların rakamlarını
kullanıyorlar. Müslümanların matematik ve fizik kurallarını kullanıyorlar.
Yani aya giderken kullandıkları her şeyin sahibi Müslümanlar. Asırlardan
beri insanlara ilimleri Müslümanlar öğrettiler. Batı düşünürlerinin
yaptığı iş, yeni büyük köklü keşifler yapmak değil, İslam alimlerinin
çizdikleri bir kaneviçenin içini boyamaktan ibarettir. Yeni çığırlar açamazlar.
Neden açamazlar, çünkü onların inançlarının temelini teslis teşkil
ediyor. Yani zekaları Tevhid fikrine gelecek kadar gelişmemiştir. Tevhid
fikrine gelememiş bir zeka yeterli bir zeka değildir, bilimlerde çığır açamaz.
Yukarıdaki
ifadelerin, Türkiye Cumhuriyetine Başbakanlık yapmış bir kişiye ait olduğunun
hatırlanması gerekir..
Bu habere cevap olarak yazılanlar ;
18-08-1996
Hürriyet Gazetesi / Sedat
Ergin’in İslam Alemi Neden Aya Gidemedi başlıklı yazısı
Erbakan’ın ‘Bilimin ancak Kuran’ı Kerim’in iyi anlaşılmasıyla yeni
çığırlar açabileceği’ yolundaki görüşü samimi kanaatidir. Bunu saygı
ile karşılamak gerekir. Ancak, ‘ Batılı bilim adamlarının zekalarını
bilimde çığır açmaya yetmeyeceğini’ belirtmesi, daha da ileri giderek,
patent hakkı istersek, Batılıların ayaklarında
donu kalmaz’ gibi ifadeler kullanması bir hayli düşündürücüdür.
25-08-1996
Sabah Gazetesi