Nisa Suresinde şöyle bir ayet vardır.
4.Nisa/82
Hala Kuran üzerinde gereği gibi
düşünmeyeceklermi..? Eğer o Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda
bir çok tutarsızlık bulurlardı.
Ancak Kuran dikkatli bir şekilde incelendiği zaman ayetler arasında açık bir çelişki göze çarpar.
1- ) İnsan'ın
Yaradılışı
Öncelikle insanın yaradılışı ile ilgili ayetlerde insanın, çamurdan, sudan,
aşılanmış yumurtadan, ya da balçıktan yaratılmış olduğunu görürüz.
Aşılanmış Yumurta
96-Alak / 2. O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı.
Su
21-Enbiya / 30. İnkâr edenler, göklerle yer
bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi
sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?
24-Nur / 45. Allah, her canlıyı sudan
yarattı. Işte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde
yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yaratır; şüphesiz
Allah her şeye kadirdir.
25-Furkan / 54. Sudan (meniden) bir insan
yaratıp onu nesep ve sıhriyet (kan ve evlilik bağından doğan) yakınlığa
dönüştüren O'dur. Rabbinin her şeye gücü yeter.
Balçık
15-Hicr / 26. Andolsun
biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık.
Toprak
3-Al-i İmran / 59. Allah nezdinde İsa'nın
durumu, Adem'in durumu gibidir. Allah onu topraktan yarattı. Sonra ona "Ol!"
dedi ve oluverdi.
60. Gerçek, Rabbinden gelendir. Öyle ise şüphecilerden
olma.
30-Rum / 20. Sizi topraktan yaratması, O'nun (varlığının)
delillerindendir. Sonra siz, (her tarafa) yayılan insanlar oluverdiniz.
Önce Toprak Sonra Meni
35-Fatır / 11. Allah sizi (önce) topraktan,
sonra meniden yarattı. Sonra sizi çiftler (erkek-dişi) kıldı. O'nun bilgisi olmadan
hiç bir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun
ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bunlar, Allah'a kolaydır.
Yoktan var edilmiştir
19-Meryem / 67. İnsan
düşünmez mi ki, daha önce o hiçbir şey olmadığı halde biz kendisini
yaratmışızdır?
Tekrar toprak
11-Hud / 61. Semûd kavmine de kardeşleri
Sâlih'i (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka
Tanrınız yoktur. O sizi yerden (topraktan) yarattı. Ve sizi orada yaşattı. O halde
O'ndan mağfiret isteyin; sonra da O'na tevbe edin. Çünkü Rabbim (kullarına) çok yakındır, (dualarını) kabul edendir.
Bir damla su
16-Nahl 4. O, insanı bir damla sudan
yarattı. Fakat bakarsın ki (insan) Rabbine apaçık bir hasım oluvermiştir.
Meniden
75-Kıyamet 37. O, (döl yatağına)
akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi?
2-) Müşriklere Sövmek
En'am /108. Allah'tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah'a söverler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini câzip gösterdik. Sonunda dönüşleri Rablerinedir. Artık O ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir.
Ancak bir başka ayet de söven kendisidir.. Tevbe / 28...Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir..
3-) Cennet ve Cennetler
Aşağıdaki ayetlerde cennetler tekil olarak kullanılır..
39- Zümer / 73. Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara: Selam size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler.
41-Fussilet / 30. Şüphesiz, Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler.
57-Hadid/21. Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberlerine inananlar için hazırlanmış olup genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete koşuşun. Işte bu, Allah'ın lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
79-Naziat / 41.Şüphesiz cennet(onun) yegâne barınağıdır.
Aşağıdakilerde de çoğul olarak,
18-Kehf / 31. İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel karşılık ve ne güzel kalma yeri!
22-Hacc/23. Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunanları, zemininden ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Bunlar orada altın bileziklerle ve incilerle bezenirler. Orada giyecekleri ise ipektir.
35-Fatır / 33. (Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.
4-) 6 veya 8 Günlük Yaradılış..
Araf suresinde göklerin ve yerin 6 günde yaratıldığı söylenir..
7-Araf / 54. Şüphesiz
ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden, geceyi,
durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları
emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de
O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!
Hud suresinde tekrar eder..
11-Hud / 7. O, hanginizin amelinin daha
güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri
ve yeri altı günde yaratandır. Yemin ederim ki, (Resûlüm!): "Ölümden sonra
muhakkak diriltileceksiniz" desen, kâfir olanlar derhal "Bu, açık bir
büyüden başka bir şey değildir"
derler.
Yunus suresinde de aynı şekilde göklerin ve yerin 6 günde
yaratıldığı tekrarlanır..
10-Yunus / 3. Şüphesiz
ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare
ederek arşa istiva eden Allah'dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz.
Işte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hâla düşünmüyor musunuz!
Ve Tanrı, inanmıyorsan bir bilene sor der,
25-Furkan / 59. Gökleri,
yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden (ona
hükmeden) Rahmân'dır. Bunu bir bilene sor.
Buraya kadarki ayetlerde göklerin ve yerin 6 günde yaratıldığı
söylenir.. Ancak Fussilet suresinde dikkatlice okunursa yerin ve göklerin yaradılışı
için 8 günlük bir süre verilmiş olduğu görülür..
İlk olarak yerin yaradılışı için geçen süre
2 gündür..
41-Fussilet / 9. De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde
yaratanı inkâr edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir.
Daha sonra gıdaların yaratılması 4 gün sürer ve bu şekilde
dünyanın yaradılışı 6 günde tamamlanır..
10. O, yeryüzüne sabit
dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için
fark gözetmeden gıdalar takdir etti.
Daha sonra göklerin yaradılışı için 2 gün daha harcanır..
11. Sonra duman halinde
olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. Ikisi
de "Isteyerek geldik" dediler.
12. Böylece onları,
iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın
semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. Işte bu, azîz, alîm Allah'ın
takdiridir.
Bu şekilde, yerküre için 2 gün, gıdalar için 4 gün, göklerin yaradılışı için 2 gün, toplam 8 gün harcandığı görünüyor.. Ayrıca, 1 gün dünyanın kendi etrafındaki 24 saatlik bir dönüşünden meydana geldiğine göre, dünya yaratılmadan önce böyle bir dönüş olamıyacağından bu zamanı gün olarak hesaplamak mümkün değildir.
5-) Yeryüzü ve Gökyüzü
Önce, Bakara / 29… Sonra Naziat Suresi 27-32 ayetler…
Bakara / 29.O, yerde ne varsa hepsini sizin
için yarattı. Sonra (kendine has bir şekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak
yaratıp düzenledi (tanzim etti). O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Ayet diyorki, yerde ne varsa, yani dağlar, sular, otlaklar… Yeryüzünde ne varsa bizler için yaratıldı..Sonra, Allah semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yarattı.. Yani, önce yerküre yaratıldı, sonra, sema, diğer adıyla gökyüzü…
Ve Naziat suresi 27.
Naziat-27. Sizi yaratmak mı daha güç, yoksa
gökyüzünü yaratmak mı, ki onu Allah bina etti,
Yani Kuran’a göre önce Allah gökyüzünü yarattı.. Sonra..?
28. Onu yükseltti, düzene koydu ,
29. Gecesini kararttı, gündüzünü
ağarttı.
30. Ondan sonra da yerküreyi döşedi,
31. Yerden suyunu ve otlağını çıkardı,
32. Dağları sağlam bir şekilde
yerleştirdi.
Şimdi, Bakara 29’dan itibaren, her iki sureyi karşılaştırarak tekrar okuyalım..Bakara’da, önce yeri ve yerdekileri yarattı daha sonra da semayı yarattı demektedir. Naziat Suresinde ise, önce gökyüzünü yaratmakta, sonra da yeri ve yerdekileri yaratmaktadır.
6-) Yıldızlar, Ay ve 7 Gök
Kuran birbiri üzerine
kurulu 7 gök olduğunu söylüyor..
67-Mülk 3. O
ki, birbiri ile âhenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahmân olan Allah'ın
yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk
görebiliyor musun?
Ve ay 7 gök arasında bir yerdedir.
71-Nuh
15. Görmediniz mi, Allah yedi göğü
birbiriyle ahenktar olarak nasıl yaratmış!
16. Onların içinde ayı bir nûr kılmış,
güneşi de bir çerağ yapmıştır.
Muhammed, yıldızların mesafelerini tam olarak tayin edemediği için onların boyutlarını da bilememektedir ve muhtemelen onların aydan daha küçük olduğunu zannederek, onları birer kandile benzetmiştir. Ve bu kandiller dediği yıldızlar, dünyaya en yakın olan gökte kurulmuştur..
67-Mülk 5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.
37-Saffat 6. Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.
41-Fussilet 12. Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah'ın takdiridir.
Burada da anlatımlar oldukça karışıktır.. Mülk 3 de, yedi göğün birbirleri ile belli bir uyum içinde olduğunu söylemektedir.. Bir bozukluk olup olmadığının anlaşılması bu yedi göğün görülmesi ile mümkün olabileceğine göre, ayet içindeki soruda biz yedi göğün insan gözü ile görülebildiğini anlarız.. Aynı şekilde Nuh 15'de, benzer ifade vardır..
Buraya kadar ki ayetlerden, gökyüzünde 7 tane gökyüzü olduğunu, bizim bunları görebildiğimizi ve yıldızların ise birinci gökyüzünde olduğunu anlamaktayız.. Bize milyarlarca ışık yılı uzaklıkta olan yıldız dahi birinci gökyüzünde olduğuna göre, insanın diğer 6 gökyüzünü nasıl görebildiğini anlamak mümkün değildir. Bu arada ayın 7 gök arasında nerede olduğu da tam olarak belirtilmemiştir.
71-Nuh
15. Görmediniz mi, Allah yedi göğü
birbiriyle ahenktar olarak nasıl yaratmış!
16. Onların içinde ayı bir nûr kılmış,
güneşi de bir çerağ yapmıştır. Ve kandiller dediği yıldızlar, dünyaya en yakın
olan gökte kurulmuş..
Yıldızların çeşitli ayetlerde dünyaya en yakın gökte olduğunu söylerken, ay için aynı şeyi söylememektedir. Ayın dünyaya en yakın gezegen olduğu göz önüne alındığında, her nekadar, Nuh 16 daki ifade, ayın, 1. Gökde değilde, yedi gök arasında bir yerde olduğunu kesinlikle belirtmiyorsada, bu ifadeyi düşündürerek çelişkili bir anlam veriyor..
7- ) Cinler
Zariyat 56. Ben
cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
Ve sonra,
Araf/ 179. Andolsun, biz cinler ve insanlardan
birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla
kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla
işitmezler. Işte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. Işte asıl gafiller onlardır.
8-) 1000 Gün / 50000 Gün..
Kuran’daki çelişkilerden bahsederken, hemen Kuran'daki Arap’çanın diğer dillere tam olarak çevrilememesinden söz edilir ancak, bu yaklaşımın mantığını anlamak mümkün değildir. Öyle olsaydı Kuran’ı olduğu gibi bırakıp, başka dillere hiç çevirmemeleri ve İslam’ın Arapça konuşulan ülkelerden dışarı çıkmaması gerekirdi.. Kuran'daki çelişkili anlamların yanı sıra rakamsal çelişkiler de vardır..
Aşağıdaki 3 ayrı ayetin ilk ikisinde rakamlar aynı, sonuncusunda
farklıdır..
Hac / 47..(Resulüm!) Onlar senden azabın çabuk gelmesini istiyorlar. Allah
vadinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta
olduklarınızdan bin yıl gibidir.
Yukarıdaki ayetde Kuran’a göre, orada bir Gün, Dünyada bin
seneye eşit..
Es Secde / 5. Allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra (bütün bu işler) sizin sayageldiklerinize göre bin yıl tutan bir günde O'nun nezdine çıkar.
Bu ayet de aynı şekildedir.. Orada 1 Gün, Dünyada 1000 sene.. Şimdi alttaki ayete bir bakalım..
el-Mearic / 4. Melekler
ve Ruh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) ellibin yıl olan bir günde
yükselip çıkar. Mearic 50 de hesap biraz şaşmış görünüyor.. Daha önce
1000 yıl olan, 1 Gün olmuştur, 50 000 sene…! Şimdi bu çelişkilere karşılık
hemen Al-i İmran / 7 örnek olarak verilir ve denir ki,
Al-i İmran / 7. Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun
(Kur'an'ın) bazı ayetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de
müteşabihtir. Kalplerinde egrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için
ondaki müteşabih ayetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir.
Ilimde yüksek payeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır,
derler. (Bu inceligi) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.
Açıklamakta güçlük çekilen ayetlere ve bu ayetlerin içerdiği her türlü çelişkilere karşı bulunan tek çözüm ayetleri müteşabih ayet olarak sıfatlandırmaktır ..
9-) Melekler mi, Allah mı ?
32-Secde/11. De ki: Size vekil kılınan (bu konuda görevlendirilen) ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.
47-Muhammed/27. Ya melekler onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken durumları nasıl olacak!
39-Zümer/42. Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da ölümüne hükmettiği canı alır, ötekini muayyen bir vakte kadar bırakır. Şüphe yok ki, bunda iyi düşünecek bir kavim için ibretler vardır.
10-) Herşey Allah'a itaat eder…
Rum Suresi 26. ayet herşeyin Allah'a itaat ettiğini söyler.
30-Rum 26. Göklerde ve
yerde olanlar hep O'nundur. Hepsi O'na boyun eğmiştir.
Aşağıdaki ayetlerde ise söylem farklıdır.
7-Araf 11. Andolsun sizi
yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin! diye
emrettik. Iblis'in dışındakiler secde ettiler. O secde edenlerden olmadı.
15-Hicr 28. Hani Rabbin
meleklere demişti ki: "Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir
insan yaratacağım."
29. "Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan
ütlediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!"
30. Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.
31. Fakat Iblis hariç! O, secde edenlerle
beraber olmaktan kaçındı.
17-Isra 61. Meleklere: Âdem'e secde edin! demiştik. Iblis'in dışında hepsi secde ettiler. Iblis: "Ben, dedi, çamurdan yarattığın bir kimseye secde mi ederim!"
20- Taha 116. Bir zaman biz meleklere: Âdem'e secde edin! demiştik. Onlar hemen secde ettiler; yalnız Iblis hariç. O, diretti.
38- Sad 71. Rabbin
meleklere demişti ki: Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım.
72. Onu tamamlayıp, içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman, derhal ona secdeye kapanın!
73. Bütün melekler toptan secde ettiler.
74. Yalnız Iblis secde etmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.
11-) Kıyamet Günü 3 Grup 2 Grup
Kıyamet gününde insanlar önce 3 gruptur.
56-Vakıa
l. Kıyamet koptuğu
zaman,
2. Ki onun oluşunu
yalanlayacak hiçbir kimse yoktur;
3. O, alçaltıcı, yükselticidir.
4. Yer şiddetle sarsıldığı,
5. Dağlar parçalandığı,
6. Dağılıp toz duman haline geldiği,
7. Ve sizler de üç sınıf olduğunuz zaman,
8. Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
9. Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar!
10. (Hayırda) önde olanlar, (ecirde de)
öndedirler.
11. İşte bunlar, (Allah'a) en yakın
olanlardır,
12. Naîm cennetlerinde .
Sonra 2 ayrı gruptur.
90-Beled
18. İşte bunlar sağdakilerdir.
19. Ayetlerimizi inkâr edenler ise işte
onlar soldakilerdir,
20. Cezaları, kapıları üzerlerine
sımsıkı kapatılmış bir ateştir.
12-) İsa Cehennem'de mi ?..
9. Tevbe /31.. Yahudiler Allah’ı bırakıp bilginlerini, Hristiyanlar’da rahiplerini ve Meryem oğlu İsa’yı rabler edindiler.. Halbuki onlara ancak tek ilaha kulluk etmeleri emrolundu...
Tevbe 31'de Hristiyanların İsa'yı Rab olarak kabul ettikleri açıkça belirtilmektedir. Ancak, Enbiya 99'da tapılılanların da cehennemde ebedi olarak kalacakları ifade olunur.. Aşağıdaki ayetler genelde firavunlar için söylenmiş olmakla birlikte, bu anlatımla Kuran, tapılan konumunda olmasından dolayı, Siz ve Allah'ın dışında taptığınız şeyler cehennem yakıtısınız diyerek, İsa'yı da farkında olmadan cehenneme koyar..
21-Enbiya
98. Siz ve Allah'ın dışında taptığınız
şeyler cehennem yakıtısınız. Siz oraya gireceksiniz.
99. Eğer onlar birer Tanrı olsalardı oraya
(cehenneme) girmezlerdi. Halbuki hepsi (tapanlar da tapılanlar da) orada ebedî
kalacaklardır.
13-) Önce Cennet sonra Cehennem..
Önceleri Yahudi ve Hristiyanları kendi yanına çekmek isteyen Muhammed, onlarında cennete gidebileceklerini söyler..
2.Bakara /62. Şüphesiz, inananlar, Yahudi olanlar, Hristiyanlar ve Sabiilerden Allah'a ve ahiret gününe inanıp yararlı iş yapanların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlar için artık korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir.
5.Maide/69. Doğrusu inananlar, Yahudiler, Sabiiler ve Hristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe inanan, yararlı iş yapan kimselere korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.
Ancak, zamanla bunu başaramayacağını anlayınca İslam'ın dışındaki herkesi ahirette kaybeden olarak gösterir.. Ahirette kaybeden, yani cehennemlik olan…
3.Ali imran/85. Kim İslamiyet'ten baska bir dine yönelirse, onunki kabul edilmeyecektir. O ahirette de kaybedenlerdendir.
14-) Hristiyanlar, Yahudiler, Sabiler
Aynı şekilde Bakara 62 Tevbe 30'la çelişki içindedir.
2- Bakara 62. Şüphesiz iman edenler; yani Yahudilerden, Hristiyanlardan ve Sâbiîlerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için herhangi bir korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.
9- Tevbe 30. Yahudiler, Uzeyr Allah'ın oğludur, dediler. Hıristiyanlar da, Mesîh (İsa) Allah'ın oğludur dediler. Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (Sözlerini) daha önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan bâtıla) döndürülüyorlar!
15-) Önce Tevbe hakkının tanınması, sonra bu hakkın verilmiyor görünmesi ve 4 şahit bulunması
Nur suresinin 5. Ayetinde tevbe edenler istisnadır demekle birlikte, aynı surenin 23. Ayetinde böyle bir istisnadan söz edilmemektedir. Buradaki çelişki, istisna kelimesi aynı sure içinde ve daha önceki bir ayette geçtiğinden dolayı tartışmalıdır.. Ancak esas çelişki, zinanın ispat edilmesi için 4 şahidin ne şekilde bulunacağıdır.
24-Nur
4. Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup,
sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık
onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkârdırlar.
5. Ancak bundan sonra tevbe edip ıslah
olanlar müstesnadır. Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
23. Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin
kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lânetlenmişlerdir. Onlar için
çok büyük bir azap vardır.
24. O gün dilleri,elleri ve ayakları,
yapmış olduklarından dolayı aleyhlerinde şahitlik edecektir.
25. O gün Allah onlara gerçek cezalarını
tastamam verecek ve onlar Allah'ın apaçık gerçek olduğunu anlayacaklardır.
16-) Allah'ın Kanunlarının Sabit Kalması ve Değişmesi
36. Fatır/43. Allah’ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah’ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.
Allah'ın kanunlarında bir değişme olmamasını normal karşılamak gerekir. Ancak Allah, bu değişmez dediği kanunlarda hangi yanlışları görmüştür ki, daha sonra fikir değiştirerek kanunlarında değişiklik yapabileceğini bildirmiştir.
Bakara/106. Biz, bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak (ertelersek) mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kadirdir..
Madem daha iyisini getirecektir, neden onu baştan getirmemiştir ? Ya da benzerini
getirmeye neden gerek görmüştür ?
Aşağıdaki ayetler de Allah'ın kanununda bir değişme olamıyacağını söylerler..
10. Yunus/64…Dünya hayatında da ahirette de onlara müjde vardır. Allah’ın sözlerinde asla bir değişme yoktur. İşte bu büyük kurtuluşun kendisidir..
48.Fetih/23. Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.
6.En’am/115. O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur..
50.Kaf/29…Benim huzurumda söz değiştirilmez ve ben kullara asla zulmedici değilim..
33.Ahzab/62. Allah’ın önceden geçenler hakkındaki kanunu budur. Allah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın..
6.En’am/34. Andolsun ki senden önceki peygamberler de yalanlanmıştı. Onlar, yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine rağmen sabrettiler, sonunda yardımımız onlara yetişti. Allah’ın kelimelerini ( kanunlarını ) değiştirebilecek hiçbir kimse yoktur. Muhakkak ki, peygamberlerin haberlerinden bazısı sana da geldi..
Üstteki ayetler bir değişiklik olamıyacağını söylüyor ancak, aşağıdaki ayet Allah’ın zaman zaman değişiklikler yapabileceğini ifade ediyor..
13.Rad/39….Allah dilediğini siler, dilediğini sabit bırakır. Bütün kitapların aslı onun yanındadır.
Burada, İslami düşüncelerin yaklaşımı, Allah'ın şartların gelişimine göre kanunlarını değiştirdiği şeklinde olacaktır. Ancak, herşeyin düzenleyicisi olan Allah'ın, şartların gelişimini de önceden bilemiyeceği düşünülebilir mi ?