Cariye
Meydan
Larousse ansiklopedisine göre, cariye kelimesinin tanımı,
1-Para karşılığı alınan odalık.
2- Savaşta esir edilmiş kız, kadın. Şeklindedir.
İslam dinine göre cariye sahibinin malıdır, onu istediği gibi
kullanmaya hakkı vardır.
Kuran' baktığımız
zaman, Allah, cariyenin de bir insan olduğunu unuturcasına, erkeğe sahip olduğu
cariyeyi istediği gibi kullanma hakkını vermiştir.
Mearic 30. Ancak eşlerine ve cariyelerine karşı müstesna; çünkü
onlar kınanmaz
Nisa 24 Ayette
ise, evli kadınları haram kılarken, cariyeler bu yasağın kapsamında değillerdir.
(Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar
da size haram kılındı. Buna
göre, cariyeler evli
olsalar bile, kendilerine bir seçim hakkı verilmediği için,
erkeğin arzularına uymak durumundadır.
Erkek isterse kendine Mut’a nikahı yapabilir, ya da yapmayabilir ve
kendisini boğaz tokluğuna yanında tutabilir. Bu tamamen erkeğin kendi
tasarrufu altındadır.
Kuran’ın bir çok ayetinde Allah, koruyucu, bağışlayıcı olarak
belirtilmiştir ancak, erkeğin cinsel isteklerinin tatmini söz konusu olduğunda
masum cariyelere karşı hernedense koruyuculuğunu göstermek istememiştir..
Müslim, Rada' 33, (1456);
Tirmizi, Nikah 36, (1132);
Ebu Davud, Nikah 45, (2155, 2157)
Nesai, Nikah 59, (6, 110).
Nisa 3.
ayette, Eğer (kendileriyle
evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız
beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın.
Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz
(cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.
Der. Görüldüğü gibi, erkeğin cinsel isteklerini karşılaması için
sahip olduğu cariyeleri kullanması
adalet için uygun olanıdır.
Çocuk doğuran
cariyelerin durumu ise hadislerdeki ifadelere
bakılacak olursa biraz daha farklılık kazanır.
239 - İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu
anh) buyurdu ki: "Efendisinden çocuk doğuran cariyeyi efendisi artık
satamaz, hibe edemez, miras olarak da bırakamaz. Hayatta kaldığı müddetçe
ondan istifade eder. Ölecek olursa cariye hür olur."
Muvatta, Itk 6, (2, 776).
Bir cariyenin
miras yoluyla kalan bir mal olarak görüldüğü de gene hadislerden anlaşılır.
4697 - Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Bir kadın Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm'a gelip: "Ben anneme bir cariye tasadduk etmiş
idim. Şimdi annem, cariyeyi bırakarak vefat etti" (deyip, hükmünü
sordu). Aleyhissalatu vesselam:
"Sana onun sevabı vacip olmuştur. Miras yoluyla da cariye sana
geri gelmiştir!" buyurdular."
Müslim, Sıyam 154, (1149);
Tirmizi, Zekat 31, (667);
Ebu Davud, Vesaya 12, (2877), Zekat 31, (1656).
Cariyerlerle
ilgili diğer hadisler aşağıdaki gibidir.
249 - Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Şarkıcı cariyeleri satmayın, satın da almayın.
Onlara (musikî) de öğretmeyin. Onları alıp satmak şartıyla yaptığınız
ticarette hayır yoktur, onlar için ödenen para haramdır." Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) ilave etti: "Şu âyet bu gibiler hakkında nâzil
olmuştur: "İnsanlardan bazıları, bir bilgisi olmadığı halde, Allah
yolundan saptırmak için boş sözlere müşteri çıkarlar. Allah yolunu alaya
alırlar. İşte bunlara alçaltıcı bir azab vardır" (Lokman 6),
Tirmizî, Büyû 51, (1282), Tefsîru'l-Kur'ân, Lokman, (3193);
İbnu Mâce, Ticârât 11, (2168).
720 - Hz. Câbir
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Abdullah İbnu Übey İbni Selül câriyesine:
"Git biraz fâhişelik yap (da para kazan)" diye emretti. Bunun üzerine
Cenâb-ı Hakk: "Dünya hayatının geçici menfaa tini elde etmek çin,
iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın..." (Nur 33) meâlindeki
ayeti inzâl buyurdu."
Müslim, Tefsir 26, (3029);
Ebu Dâvud, Talâk 50, (2311).